Trafik Kazası Sebebiyle Oluşabilecek Maddi ve Manevi Tazminat Davaları
Ülkemizde ölümlü trafik kazası ve yaralanma/sakatlık durumu oluşan trafik kazaları üzücü bir şekilde her yıl artmaktadır. Bu kazalar sebebiyle bir çok insanımız hayatını kaybetmekte ya da kalıcı olarak sakat kalabilmektedir. Özellikle vefat etmiş kişilerin bakmakla yükümlü oldukları kimseler ve aileleri maddi olduğu kadar manevi olarak da dayanılması güç acılar ve büyük mağduriyetler yaşamaktadır. Büyük ölçüdeki destekten yoksun kalmak durumunda olan bu ailelerin acılarını bir derece dindirebilmek veya bir ölçüde maddi olarak destek olabilmek amacıyla vefat etmiş şahısların yakınları başvurularıyla maddi ve manevi tazminat davası yoluna başvurmaktadır.
Trafik Kazalarında ki Sorumluluk
Maddi hasarlı trafik kazaları, sürücülerin kendi aralarında uzlaşması ile çözümlenmektedir. Fakat yaralamalı ve ölümlü trafik kazalarının varlığı halinde hukuki süreç başlayacak ve Savcılık Makamı, olayın suç teşkil etmesi nedeniyle gerekli tahkikatı yapacaktır. İşte soruşturması başlanan kazada kusur oranlarının belirlenmesi Bilirkişiler aracılığı ile olmaktadır. Bilirkişiler düzenledikleri raporlarda kusurun hangi sürücüde olduğunu belirlemekte, bu husus da maddi ve manevi tazminat davaları aşamasında önem taşımaktadır.
• Trafik kazalarında maddi hasar oluştuğu durumlarda sürücüler kendi aralarında uzlaşıp bir çözüm elde ederken yaralanmalı ya da ölümlü trafik kazalarında hukuki bir süreç oluşacak ve Yetkili Makam gereken tahkikatı yürütecektir. Bu tahkikatı başlanmış olan kazanın kusur oranını belirlemek Bilirkişilerin yetkisindedir. Bilirkişiler kusur oranlarını düzenledikleri raporlarda belirterek maddi tazminat ve/veya manevi tazminat davalarına yön vermektedir. Trafik kazalarında sorumluluk konusu KTK’da (Karayolları Trafik Kanunu) düzenlenmiştir.Şöyleki; ‘bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motolu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olur’. Bu doğrultuda bir kazada sürücü, araç sahibi ve aracın bağlı olduğu şirket sahibi sorumlu durumundadır. Bu sorumluluğun şartları aşağıda belirtilmiştir:
• Olayda şahsa ya da malına zarar gelmiş olması
• Zararın trafik kazası nedeniyle meydana gelmesi
• Kazanın motorlu bir taşıtın işletilmesi sebebiyle oluşması
• Trafik kazası ve zarar arasında illiyet bağı olması.
İşleten / Teşebbüs Sahibi Nedir?
Trafik belgesinde ya da trafik sicilinde aracın sahibi olarak görünen kimse işleten olarak tanımlanmaktadır. Ancak aracı her zaman araç sahibi (malik) kullanmayabilir böyle bir durumda aracı kullanan kişi ve hakimiyeti olan kimse de işleten olarak kabul edilmektedir Bu durum Karayolları Trafik kanununda işleten ve teşebbüs sahibi olarak tanımlanmıştır ve şöyle denilmektedir; ‘araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir’. Bu kanun aynı zamanda teşebbüs sahibi olarak otobüs firmaları veya nakliyat firmaları gibi örnekler vermiştir şöyle ki bir otobüs firmasının aracı trafik kazasına karışmışsa bu aracın bağlı olduğu firma sahibi de sorumlu olacaktır.
Ölüm yada Yaralanma Durumu Oluşan Trafik Kazalarında Maddi Tazminat
Trafik Kazası sebebiyle bir kimse vefat etmişse bazı tazminat kalemlerinin yakınları tarafından talep edilmesi Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiştir. İlgililer bu doğrultuda aşağıda sayılan tazminatları talep edebilirler:
• Vefat etmeden önce kişi tedavi gördüyse Tedavi ve Hastane Giderlerini
• Destekten Yoksun Kalma Tazminatını
• Cenaze Gderleri ve Defin Masraflarını
• Araçta oluşan hasarın giderilmesini.
Bu sayılan kalemlerden en önemlisi Destekten Yoksun Kalma Tazminatıdır vefat eden kişinin geride bıraktığı anne, baba, eş , çocuklar vb kişilerin bi nebze olsun acılarını dindirmek ve bir ölçüde maddi destek sağlayarak hayatlarını idame ettirmelerine yardımcı olacaktır.
Ölüm ya da Yaralanma Durumu Oluşan Trafik Kazalarında Manevi Tazminat
Trafik kazaları sebebiyle oluşmuş olan zararlarla ilgili olarak açılacak maddi tazminat ve manevi tazminat davaları Karayolları Trafik Kanununda belirtildiği üzere Borçlar Kanununda bahsi geçen haksız fiile ilişkin hükümlerin uygulanmasından söz etmektedir. Bu doğrultuda manevi tazminat; kişinin bedensel bütünlüğünün zarar görmesi halinde, bu kişiye uygun miktarlarda ücret ödenmesi anlamına gelmektedir. Buradan hareketle trafik kazası sebebiyle yaralanmış kişi kadar vefat etmiş olan kimsenin mirasçıları da manevi tazminat talebinde bulunabilir.
Bahsi geçen vücut bütünlüğünün zarar görmesi cismani zarar olarak adlandırılmaktadır ve bu terim, sinirsel bozukluklar, ruh sağlığında meydana gelen rahatsızlıkları da kapsamaktadır. Bu sebeple trafik kazalarından manevi olarak etkilenmiş olan kazazedenin yakınları(anne, baba, kardeş , eşi vb) cismani zarar kapsamındadır. Manevi tazminat talebi için aşağıda belirtilen şartların oluşması gerekmektedir;
• Trafik kazasının meydana gelmesi
• Trafik kazası sebebiyle zararın meydana gelmesi
• Trafik kazası ve zarar arasında illiyet bağı olması
• Eylemin hukuka aykırı olması
Ayrıca bu şartlarla dışında birtakım özel şartlarda söz konusudur;
• Trafik kazası sonucu cismani zararın oluşması,
• Manevi tazminat talebi için açılacak olan davanın vefat etmiş kişinin yakınları ya da zarara uğramış olan kişi tarafından açılması,
Burada belirtilmiş olan şartları sağlaması durumunda manevi tazminat elde edilebilmektedir.
Trafik Kazaları Sonucunda Manevi Tazminat Talep Şekli
Trafik Kazalarının ölümle sonuçlanması sebebiyle açılacak olan manevi tazminat davaları öncesinde tazminat talebi belirlenmeli, tazminatın bedelinin iyi hesaplanması gerekmektedir. Hukuk sistemimiz tazminatın tekliği ilkesini kabul ettiği için dava başlangıcında sunulan talepleri daha sonra artırmaya izin vermemektedir. Bu nedenle henüz bu sürecin başındayken belirlenecek miktarı belirlemek bu işi profesyonelce yapmakta olan kişilerce yapılmalıdır.
Ölüm ya da Yaralanma Durumu Oluşan Trafik Kazalarında Maddi Tazminat Davası Faizi
Tazminat davası faizi Borçlar Kanunun genel kuralları çerçevesindedir ve buna göre talep edilir. Ölümlü ve yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği tarih bir başka deyişle haksız fiilin oluştuğu tarih faizin başlangıç tarihi olarak kabul edilmektedir. Faiz talebi açıkça yapılmadığı sürece mahkemenin kendi kendine karar vermesi söz konusu olmayacağından bu talep davayı açacak kişi tarafından yapılmalıdır.
Ölüm ya da Yaralanma Durumu Oluşan Trafik Kazalarında Manevi Tazminat Davası Faizi
Maddi tazminat davasında olduğu gibi manevi tazminat davasında da faiz, olayın gerçekleştiği tarih yani trafik kazasının gerçekleşmiş olduğu tarihten itibaren işler ve davacı tarafın bunu talep etmesi gerekmektedir.
Trafik Kazası Zamanaşımı
Karayolları Trafik Kanununda bu konu belirtilmiş ve ‘motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren başlayarak iki yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar’ demektedir. Aynı şekilde Türk Borçlar Kanunu da 2 ve 10 yıl olmak üzere zamanaşımı sürelerini belirtmiştir. Kaza sebebiyle oluşmuş bir ceza davası söz konusu ise bu konuda daha uzun zamanaşımı süresini belirleyecek olan Ceza Kanunu dur ve bu süre dikkate alınmalıdır.
Görevli Mahkeme/ Yetkili Mahkeme
Ölümlü ve yaralamalı trafik kazaları sebebiyle açılacak maddi ve/veya manevi tazminat dava Maddi ve manevi tazminat davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olarak tanımlanmaktadır ancak davalı sıfatı ya da kaza oluşumuna göre teşebbüs sahibi kimselerin olaya dahil olma şekli dahilinde Asliye Ticaret Mahkemeleri de görevlidir. Bu sebeple, görevli ve yetkili mahkeme tayininin doğru yapılabilmesi için olayın doğru analiz edilmesi önem taşımaktadır.
Haksız fillin meydana geldiği yer mahkemesi (trafik kazasının meydana gelmiş olduğu yer) görevli mahkeme olarak belirtilmiştir. Ancak Karayolları Trafik Kanununda da belirtildiği üzere dava sigorta şirketinin merkezi, sigorta sözleşmelerinin yapıldığı acentelerin bulunduğu yer mahkemelerinden de açılabilmektedir. Bu nedenle dava açacak kimsenin bu hususlara dikkat etmesi gerekmektedir.
Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası kısa adıyla trafik sigortası otomobil, kamyon, motosiklet vb her türlü karayolu taşıtları için, her araç sahibinin yaptırması yasalar ile zorunlu kılınmış ve hasar durumunda karşı tarafta oluşabilecek maddi ve bedeni zararları güvence altında tutan bir sigortadır. Trafik Sigortası motorlu bir aracın kusurlu olmak suretiyle üçüncü şahıslara verdiği zararları karşılamaktadır. Tazminat ve maddi zararlarla birlikte, kaza ile ilgili tedavi masrafları ve zarar görmüş kişilerin sakatlanması veya vefat etmesi halinde kazada zarar gören kimsenin desteğinden yoksun kalmış kimselere de ödeme yapmaktadır. Destekten yoksun kalma tazminatı ( Destekten Mahrumiyet tazminatı) kaza sebebiyle hayatını kaybetmiş yada sakat kalmış kişinin yaş durumu, gelir durumuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Araç başına ve Kaza Başına olmak üzere Maddi, Kişi Başına ve Kaza Başına olmak üzere Sağlık Giderlerini, Kişi ve Kaza Başına olmak üzere Sakatlanma ve Ölüm olmak üzere teminat altına almıştır.
Evet, trafik kazası sonrasında geçici veya kalıcı iş göremezlik durumunda, sigortadan tazminat talep edilebilir.
Sigorta şirketi, başvurudan itibaren en geç 15 iş günü içinde tazminat ödemesini yapmak zorundadır.
Evet, sigorta şirketinden kısmi bir ödeme aldıktan sonra, kalan tazminat için tekrar talepte bulunulabilir.
Sigorta şirketleri genellikle eksik ödeme yapabilirler. Bu durumda, eksik kalan tazminat alacaklarınız için yasal yollarla hakkınızı arayabilir ve ödenmesi gereken tutarı talep edebilirsiniz.
Evet, gasp edilmiş veya çalınmış bir aracın karıştığı kazada tazminat talep edilebilir. Bu durumda Güvence Hesabı devreye girer ve belirli koşullarda tazminat ödenir.
Hayır, zorunlu trafik sigortası kapsamında manevi tazminat talep edilemez. Manevi tazminat talepleri için ayrı bir dava açılması gerekmektedir.
Evet, zorunlu trafik sigortası, kaza sonucu oluşan tedavi giderlerini karşılar.
Sigorta şirketleri, trafik kazaları sonucunda poliçe kapsamındaki maddi ve bedeni zararları karşılamakla yükümlüdür.
Evet, %100 kusurlu ya da tek taraflı ölümlü trafik kazalarında, vefat eden kişinin yakınları tazminat talebinde bulunabilir.
Evet, sigorta şirketi, zarar gören 3. kişilere yaptığı ödemeyi belirli koşullar altında araç sahibinden geri isteyebilir.
Zarar gören kişilerin, kazaya sebebiyet veren kişiye taleplerini bildirme süresi, kaza tarihinden itibaren 2 yıldır. Ancak bu süre, ceza kanunlarına göre daha uzun bir süreye tabi olan durumlarda, ceza zaman aşımı süresi esas alınır.
Evet, kaza tarihinden sonra sigorta şirketine yapılan başvuru sonucunda, sigorta poliçesi kapsamındaki zararlar için ödeme alınabilir.
Trafik sigortası poliçesi yenilenmediğinde, araç sahibi hem hukuki hem de mali sorumluluk altında kalır ve olası bir kaza durumunda zararı kendisi karşılamak zorunda kalır. Ayrıca, sigorta poliçesini yenilemeyen araç sahibine idari para cezası uygulanabilir.
Evet, resmi nikahı bulunmayan ancak fiilen birlikte yaşayan kişiler, ölen kişinin sağladığı maddi destekten yoksun kalmaları durumunda, destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler.
Evet, zorunlu trafik sigortası olmayan bir araçla yapılan kazada vefat eden sürücünün yakınları, tazminat talep edebilirler. Ancak, bu durumda Güvence Hesabı devreye girer ve belirli koşullar altında tazminat ödemesi yapılır.
Hayır, ceza davasındaki şikayetten vazgeçme, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz. Tazminat davası, ceza davasından bağımsız olarak yürütülebilir.
Trafik sigortasının yenilenmesi için tanınan 15 günlük sürede sigorta yapılmazsa, gecikme nedeniyle zamlı prim uygulanabilir.
Evet, bir taşıtın çektiği römork, yarı römork ya da farklı bir araçla sebep olduğu zararlar, çekici taşıtın zorunlu trafik sigortası kapsamında karşılanabilir.
Evet, kaza tespit tutanağı tutulmasa bile, yaralanan kişinin bedeni zararları sigorta kapsamında karşılanabilir.
Evet, aracın kayıtlı olduğu şehir, trafik sigorta primini etkileyebilir. Büyük şehirlerde sigorta primleri genellikle daha yüksek olabilir.
Evet, tedavi masraflarını trafik sigortasından karşılayan kişi tedaviye rağmen vefat ederse, yakınları ölüm tazminatı talep edebilir.
Evet, trafik kazası nedeniyle sigortalıya dava açılmışsa, dava giderleri trafik sigortası kapsamında karşılanabilir.
Trafik Kazaları ile ilgili çalışmakta olan avukatlar ve hukuk bürolarıyla bu işle ilgilenmeye çalışan diğer kişiler arasında büyük farklılıklar söz konusudur. Bu farklılık özellikle insanların hak kaybına uğramasına sebep olabilmektedir. Sigorta ve Sigortacılıkta kullanılan kavramlar; poliçe, hasar tazminatı, trafik kaza tazminatı ve halk arasında kullanmakta olan; sigorta parası, sigorta tazminatı, kan parası, karayollarına dava, ceza parası gibi terimler sadece hukuk dilinde karşılığı olduğunda bir anlam ifade etmektedir. Kullanılmakta olan bu terimler hukuksal bilgi ve tecrübeyle ancak bir anlam ifade edebilmektedir bunun aksi durumlarda ne yazık ki hak kayıpları yaşanabilmekte, uzman olmayan kimseler kişilerin mağduriyetine sebebiyet verebilmektedirler. Bu konuyla ilgili profesyonel kişilerden yardım alınmaması durumunda oluşabilecek hatalar şu şekilde olabilir; kişilere ödenecek miktarlar Yargıtay hesaplama ölçütlerine bağlı kalınmaksızın yapılıp uydurma bir miktar belirtilebilir, Aktüerya konusunda bilgisiz tazminat hesaplama ölçütlerini bilmeyen kişiler sigortalar tarafından çoğunlukla eksik olarak teklif edilen ödemeyi ve kusura ortak katılım, hatır taşıması gibi indirimleri kabul etmektedirler. Dava açılmaksızın sigorta şirketlerinin teklif ettiği ücretlerle, dava açılıp kazanılabilecek ödeme arasında çok yüksek miktarda fark oluşmaktadır.
Ayrıca tazminat hesaplama ölçütlerini bilmeden mağdur kişilere asılsız şekilde çok kısa sürelerde sigorta şirketlerinden ödeme alınabileceği gibi iddialarla insanları etkilemeye çalışan halk arasında çantacı olarak adlandırılan kimselere karşı dikkatli olmaları gerektiğini hatırlatmak isteriz. İnsanların mağdur olmamaları herhangi bir hak kaybı yaşanmaması için, en yüksek tazminatı almalarını sağlayacak bu işi profesyonel olarak yapmakta olan trafik kazası tazminatı(sigorta tazminatı) konusunda uzman avukat ve hukuk bürolarından yardım almalarının en doğru yol olacağını belirtmek isteriz.

